Süper Baba Tasarımcı, Bunny Golf’un Yapımcısı Mehmet Saygın ile Röportajımız

Yerli mobil oyun geliştirme firması Superlemon Games’in kurucusu Mehmet Saygın ile siz değerli Mobidictum okuyucuları için bir röportaj yaptık. Kendisinin hayatını sorduk, bu işlere nasıl başladı onları sorduk. Cevapları derledik topladık şimdi de sunuyoruz. Superlemon Games’in başarılı oyunu Bunny Golf hakkında daha önce haber yapmıştık. Bunny Golf çıktığı haftada beklentileri karşılayamasa da ileriki haftalarda App Store’da öne çıkan oyunlar listesine girmeyi başardı. Röportajımıza geleceğe dair sorular da sorduk. Niye başlıkta Süper Baba dedik? Çünkü Mehmet Bey’in iki tane de kızı var. İşini gayet severek yapıyor, yaptığı işlerden kalitesini anlayacaksınız. O yüzden Süper Baba Tasarımcı bizim için doğru bir söylem oldu diyebiliriz. Herkese keyifli okumalar.

-Oyun geliştirmeye merakınız nereden geliyor? Nasıl başladınız ve geliştirmenin hangi bölümlerinde yer alıyorsunuz? (programlama, kurgu, çizim gibi)

10 yaşımda karne hediyesi olarak gelen Commodore 64’ten beri dijital oyunlar hayatımda. Kutudan çıkan Commodore 64 el kitabındaki balon sprite uçurma koduyla da oyun üretimine başladım. Daha sonra Commodore dergisi Program Döküm Eki’nde verilen programları yazıp durdum. Ne yazdığımı neden yazdığımı bilmeden kopyalıyordum programları.

Oyunları oynamaktan çok bir kartuş yardımıyla içine girip, oyunda değişiklikler yapmak, yazıları grafikleri değiştirmek çok daha keyifliydi.

Ardından, Commodore 64’e bağlanan ve tüplü televizyon ekranında çizim yapmaya yarayan Light Pen’i keşfettim ve geleceğimin programlama değil tasarımda olduğunu anladım. Kendi yaptığım basit bir çizimin oynamayı delice sevdiğim oyunlar gibi ekranda görünmesi büyülü bir şeydi.

O günden beri de oyun geliştirmenin tasarım ve canlandırma bölümündeyim. Ne yazık ki güncel programlama dilleri hakkında hiçbir bilgim yok.

light pen

-Kendinizin geliştirdiği ilk proje ne oldu peki? İlk oyununuzu ne zaman yaptınız? Kaç yaşında oyun geliştirmeye başladınız? Mevcut ekip Superlemon Games ne zaman kuruldu?

90’ların sonunda E-kart servisi animasyonlarını hazırlamak için Mynet’e çalışmaya başlamıştım, orada programcı arkadaşım Ayhan Gökoğlu ile tanıştım. Hem Mynet için hem de yabancı eğlence, Flash animasyon siteleri için profesyonel olarak browser oyunlar tasarlayıp, geliştirdik beraber. Yirmili yaşlarımın başındaydı o dönem.

Ardından Facebook üzerinde çalışan advergame üretimlerimiz oldu.

Dijital ajansların advergame projelerinde de yapımcı değil ama freelance  tasarımcı olarak yer aldım.

Superlemon Games’i sabit bir ekip gibi düşünmüyorum. Proje bazlı ekipler olacak, farklı projelerde ihtiyaca göre farklı arkadaşlarla çalışmak istiyorum, herkesi de Superlemon Games ekibi gibi kabul ediyorum. Eskisi gibi bir ofiste, sigortalı, tam zamanlı bir çalışma ortamımız yok tabi ki, resmi bir şirket de değil. Girenler, çıkanlar olan organik, gayrıresmi bir oluşum olacak Superlemon Games.

-Bunny Golf fikri nasıl aklınıza geldi? Bu oyundan beklentileriniz nelerdi ve neler oldu?

Son 2 yıldır müşteriler için mobil oyun tasarlıyordum. Tasarlamadan kastım; oyun fikrini bulmak, görsel yapıyı tespit etmek, oyun mekaniklerini geliştirmek, çizmek, animasyonları yapmak, ses efektleri ve müziklerin yönetimin yapmak, çevirileri halletmek, mağaza görselleri ve tanıtım videolarını yapmak, programcılarla işbirliği içerisinde süreci yönetmek. Yani programlama dışında İsviçre çakısı gibi görev yapıyordum, oyun yapımcısı gibi.

Bu kadar işi yaptıktan sonra neden kendim için yapmayayım ki diye düşündüm ve kendi oyun şirketimi kurmaya karar verdim.

Bir alanda başarılı olmak için çevrenizin geniş olması lazım, diğer üreticileri tanımanız, onların da sizi tanıması lazım. ¨Ben kendi oyun şirketimi kuruyorum, ben de oyun yapacağım¨.¨ diye sözle ortaya çıkmak yerine, ¨Ben bu oyunu yaptım, bakın böyle bir kabiliyetim var.¨demek istedim. Bunun için hızlıca hayata geçirebileceğim bir projeye ihtiyacım vardı.

Unity Asset store’da hazır projeleri inceleyip, kendim de oynamaktan en zevk aldığımı seçtim. Oyunun geliştiricisi ile iletişime geçtim ve Bunny Golf için işe koyulduk. Tüm grafik ve animasyonları yeniledik, oyun için, işe yaramayacağını bilsek de,  bir para kazanma stratejisi belirledim, sadece isteğe bağlı olarak reklam izlenecek bir yapı kurduk.

Oyunu geliştirirken para kazanma hedefim yoktu, bu sebeple oyunun yeniden oynanabilirlik yönünden kısır oluşuna çok da takılmadım, tek hedefim; eli yüzü düzgün, cilalı, profesyonel duran bir oyunu kendi adımla mağazalara ekleyebilmekti. Bu kısmı başarıyla tamamladım, beklentilerime de eriştim diyebilirim.

Bir de bugüne dek hep üretim kısmında olduğum için oyun mağazalara nasıl eklenir daha onu bile bilmiyordum, tamamlanmış oyunun stüdyodan çıktıktan sonraki hayatı hakkında hiçbir fikrim yoktu, o aşamalar hakkında da bilgim olsun istedim. Bu alanda pek ileriye gidemedim ne yazık ki, Bunny Golf öncesinden daha bilgili değilim henüz.

Oyunu unity ile hazırladık, ben unity kullanmayı bilmediğimden yönlendirici, detaylı notlarla, psd dosyaları hazırladım geliştirici için ama detaylara çok takıldığım için beklediğimizden uzun sürdü oyun. Bir de işi gücü bırakıp oyuna bakamadım, müşteri projelerinden artan zamanlarda çalışabildim Bunny Golf üzerinde. Aynı stüdyoda yan yana çalışsak 15 günde bitecek iş hemen hemen 3 ay sürdü.

Daha önceki projelerde app store’da neyi yanlış yapmamamız gerektiğini öğrendiğimizden oyunu hemen yayına alabildik, aldık ama oyunu duyuracak bir çevrem olmadığından bir süre biz oyuna oyun bize baktı. Ortalama olarak günde 50 yükleme ile devam etti. Oyunla ilgili internet siteleri ve youtube kanallarına eposta attım, hiç dönüş olmadı, kimse ilgilenmedi.

Küçük bir facebook kampanyası yaptım açıldığı hafta bir de Rusya’da bir youtuber para karşılığı tanıtım yaptı, bu ikisi o günler biraz hareketlendirdi ama söz etmeye değecek bir sonuç olmadı.

Oyun yayına girerken, Game Developers @Turkey facebook grubumuzda daha önce bahsi geçmiş AppStore EMEIA departmanına bir eposta attım, olur ya Türkiye mağazasında bir feature imkanı olur mu diye, ona da dönüş olmamıştı. Genel geçer kurala göre bu epostayı yayına girmeden 3 hafta önce atmak gerekiyormuş.

Oyunun mağazada ilk haftası biterken epostama yanıt geldi; “oyunu gördük, işaretleyip merkeze bildirdik.” mealinde. Hemen ertesinde de app store feature için bir banner hazırlamamı isteyen bir diğer eposta geldi. Dosyayı hazırladım, mağazaya yükledim.

Bu psd dosyasında katman katman hazırlanmış rehbere göre çalışmanız istiyorlar ki mağazaya banner eklerken istedikleri gibi düzenleyebilsinler.

O hafta Türkiye mağazasında ikon olarak (Collection List) anasayfada yer aldı Bunny Golf. Sağa sola gösterecek bir iş olsun elimde derken iş oralara gelince çok keyiflendim tabi, evde mağaza ekranını açıp ıslık çala çala gezdim bir hafta.

Bir haftalık krallığım bitince mağaza rakamlarını gösteren bir infografik hazırlamayı planlıyordum ama ikinci hafta bu sefer banner (App Top Banner) olarak en yukarıda yeniden feature edildi Bunny Golf, büyük şans, hiç beklemediğim ikinci bir mutluluk yaşadım.

İlk bakışta çok hoş, eğlenceli görünen oyunumuz ne yazık ki güzel makyajının altında oyun mekaniği zayıf, yeniden oynamayı arzu ettirecek dinamikler yönünden kısır olduğundan ne yazık ki dönüşüm rakamları çok çok düşük kaldı, retention %3 gibi oranda.

Feature olduğu iki hafta boyunca rakamlar şu şekilde;

  • Impressions  13,424,783
  • Product Page Views 121,538
  • App Units 16,422
  • Active Devices  285 (Daily Average)

Crashes 0 buradan kurtarma notu alabiliriz belki 🙂

Süreç boyunca kazanılan toplam in-app ve reklam geliri ise 100 doları bulmadı.

bunny golf info graphic
Bunny Golf İstatistik

-Şu an ne üzerinde uğraşıyorsunuz? Yakında gelecek bir mobil oyun projesi var mı? Gelecek planlarınız ve projeleriniz?

Aksilik olmazsa 3 hafta içerisinde ikinci mobil oyunumuzu da yayına alıyoruz. Bu da aslında yapmayı çok istediğimiz bir oyun değil, Bunny Golf’deki yaklaşımla, hızlıca hayata geçirebileceğimiz için seçtiğimiz bir puzzle oyunu. Gerçekten yapmak istediğim, ekonomik dönüşleri daha yüksek olacak 2 oyun tasarladım kafamda, birini çizmeye de başladım, sonbaharda da onları yayın almış oluruz kısmetse.

Bir çok oyun tasarımcısı gibi asıl arzum, planladığım oyunları benimseyip, yol arkadaşı olacak iyi bir yayıncı bulmak, ben tasarlayıp hayata geçireyim onlar işletsin, ne güzel olur 😀

-Oyun geliştiricilere tavsiyeleriniz var mı? Varsa neler?

Kimseye tavsiye verecek yetkinlikte değilim ne yazık ki. Bunny Golf ve ikinci oyunun yapım sürecinde oldukça zaman ve para kaybettim diyebilirim. Hızlıca geçiş yapılıp, çabuk para kazanılabilecek bir alan gibi görünmüyor benim tecrübeme göre, asıl para kazandığım alan olan animasyon yapımcılığını hızlı terkedip tamamen oyun yapımcılığına adapte olmak bir süre daha mümkün görünmüyor. 40 yaşıma kadar defalarca tecrübe ettiğim üzere üretim belki bir işin en kolay yanı, iyi kötü, bir şekilde herkes bir şeyler üretebiliyor, asıl mesele bu nasıl satılacak, nasıl paraya dönüştürülecek, o konuya kafa yormak gerek.

Geçenlerde aklıma çok yatan bir tavsiye aldım bir yayıncıdan. Üzerinde uzun uzun çalışıp bir yıl, iki yıl harcayacağınız tek bir proje yerine 2 ayda yayına alabileceğiniz 7-8 proje üzerinde çalışın dedi. Sonra bunların aldıkları tepkiye göre en sevilenleri geliştirir, zenginleştirirsiniz.

Bunny Golf geliştirme sürecine ilgi gösterdiğiniz, desteğiniz için çok teşekkür ederim, umarım Mobidictum uzun yıllar Türk oyun geliştiricilerinin yanında olur.

Mehmet Bey’e Mobidictum ailesi olarak bize vakit ayırıp sorularımızı cevapladığı için teşekkür ediyoruz ve başarılar diliyoruz.

Superlemon Games websitesini ve Facebook sayfasını ziyaret edin.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir